Ads

30 Ekim 2013 Çarşamba

Diyarbakır Köprüleri

| No comment

DİYARBAKIR KÖPRÜLERİ



Diyarbakır Köprüleri
 




Ambar Çayı Köprüsü (Merkez)
Diyarbakır Silvan yolunun 21.km. sinde bulunan Ambarçayı Köprüsü’nün dört satırlı 1223 tarihli, dokuz ve onuncu gözleri arasındaki kitabesinin bazı yerleri okunamamıştır. Bununla beraber köprünün Artukoğullarından Ebu’l-Feth Mevdud Bin Mahmud zamanında yapıldığı öğrenilmiştir. Mimarı Cafer Bin Mahmud el Halebi’nin öğrencilerinden Osman isimli birisidir.

Ambar Çayı üzerinde bulunan bu köprü 20 göz olarak yapılmıştır. Günümüzde bu köprünün yalnızca ayakları kalmıştır. Köprünün taşları bölgeye yerleşenler tarafından sökülerek inşaatlarda kullanılmıştır. Bugün aynı yerde karayolları tarafından yapılmış bir köprü bulunmaktadır.


Haburman (Çermik) Köprüsü (Çermik)




Diyarbakır Çermik ilçesi, Haburman Köyü yakınlarında, Diyarbakır-Malatya yolu üzerinde, Sinek Çayı üzerindedir.

Köprünün beş satırlık kitabesinden Zübeyde Hatun tarafından 1179’da yaptırıldığı öğrenilmektedir. Zübeyde Hatun Artuklu Necmüddin Albi’nin (1152-1176) kızı olup, bu köprüyü kendi parası ile yaptırmıştır.
Köprünün üzerinde ikisi köprünün yapılışı ile ilgili, diğeri de onarımına ait üç kitabe bulunmaktadır. Köprünün yapılışı ile ilgili Artuklu nesih yazısıyla yazılmış olan kitabe, güney ve batıdaki kemerlerin yanındadır: 



“Bismillahir Rahman ir Rahim .
(Haz)a ma tetavva’at bi’amelihi Zübeyde Hatun İbneti El-Emir ül-Ecel, Necmettin Albi ibn Timurtaş hamahal-lah. Fi seneti Hamse ve Seb’ine ve Hamse-mi’e”. 575 (1179)

Köprünün doğu ve güney yüzündeki kitabeler aşındığından okunamamıştır.
Köprü değişik zamanlarda onarılmış, son onarımını da Çermik Kaymakamı Hikmet Bey ile Belediye Başkanı Rıfat Bey 1927 yılında yaptırmıştır. Köprü, yontma beyaz taştan olup, 108.00 m. uzunluğunda, 5.50 m. genişliğindedir. Üç gözlü olan köprünün en büyük kemer açıklığı 19.55 m., kilit taşına kadar olan yüksekliği de 11.20 m.dir. 



Devegeçidi Köprüsü (Merkez)
Diyarbakır-Eğil yolu üzerinde Devegeçidi Suyu üzerinde bulunan bu köprünün kitabesi olmadığından hangi tarihte ve yaptıranın kim olduğu bilinmemektedir. Büyük olasılıkla Artuklu dönemi eseri olup, XII.yüzyıla aittir. XIX.yüzyılda Tevfik Paşa tarafından onarıldığı onarım kitabesinden anlaşılmaktadır. Ayrıca köprü üzerinde Kuran’dan bir ayet yazılıdır. 





Köprünün uzunluğu 119.17 m., genişliği de 6.40 m.dir. 7 gözden meydana gelen köprünün en büyük kemer açıklığı 13.70 m.dir. Moloz taştan yapılmış olan köprünün kaplama taşlarının çoğu dökülmüştür. Tampon duvarlarının hizasına kadar kemerler uzanmaktadır. Köprünün sağdan sola doğru gözleri küçülerek devam etmektedir. Köprü ayakları önünde büyük iki gözün arasında küçük yuvarlak selyaranlar vardır. Üçüncü ve dördüncü gözler arasındaki selyaranlar üçgen şeklindedir ve bunların büyük bir kısmı da yıkılmıştır.


Dicle Köprüsü (On Gözlü Köprü) (Merkez)



Diyarbakır-Silvan yolunda, Dicle Nehri’nin üzerinde bulunan bu köprünün kitabesinden Nizamüddin ve Müeyyidüddevle tarafından yaptırıldığı öğrenilmektedir. Mimarının da Sancaroğlu Ubeydoğlu Yusuf olduğu yine kitabesinden öğrenilmektedir. 

Mervaniler zamanında, 1065 yılında yaptırılan köprü, 178.00 m. uzunluğunda, 5.60 m. genişliğindedir. On gözden meydana gelmiş ve en büyük kemer açıklığı da 14.70 m.dir. Köprünün ortasındaki üç gözün üstü dar, batı tarafındaki beş gözün döşemesi daha geniştir. Köprü ayaklarındaki kemerler sivri formdadır. Ayaklardaki selyaranlar aynı düzeyde olmayıp, bazıları döşeme hizasına kadar yükselir, bazılarında ise hiç yoktur.

Siyah volkanik taştan yapılan köprünün güney cephesinin kemerleri ile korkulukları arasında uzun bir yazı frizi vardır. Bu friz ilk üç ayağı kapsamaktadır. İki satırlı olan bu yazı çiçekli kûfi yazı şeklindedir. Ancak beyaz mermer üzerine yazılan bu kitabe suyun rutubetinden okunamayacak derecede silinmiştir. Köprü çeşitli dönemlerde yapılan onarımlarla özelliğini büyük ölçüde yitirmiştir. 


Halilviran Köprüsü (Merkez)
Diyarbakır-Eğil yolunda, Devegeçidi Suyu üzerinde bulunan bu köprüye Artuklu, Devegeçidi Suyu isimleri de verilmektedir. Köprünün üzerinde iki kitabe ve bir de Kuran’dan Bakara Suresi yazılıdır. Kitabelerden bir tanesi şerit halinde uzanır ve soldan ikinci ve üçüncü gözler arasında tampon duvarı içerisine yerleştirilmiştir. İkinci kitabe ise, sivri kemer şeklinde olup, bir bordür içerisindedir. Bu kitabe de sağdan ikinci ve üçüncü gözlerin arasına yazılmıştır. Bu kitabelerden köprünün Artukoğlu Hükümdarı Melik Salih Mahmud tarafından 1218’de yaptırıldığı, mimarının da Cafer Bin Mahmud olduğu öğrenilmektedir.


Siyah yontma taşlardan yapılmış olan bu köprünün uzunluğu 96.93 m., genişliği 5.00 m. olup, 7 gözden meydana gelmiştir. En büyük kemer açıklığı da 7.00 m.dir. Köprünün sivri kemerleri ortada en yüksek, yanlara doğru da alçalarak devam etmektedir.

Köprü günümüze oldukça harap durumda gelmiş, 1972 yılında da karayolları tarafından onarılmıştır.


Hazro Köprüsü (Merkez)
Diyarbakır-Silvan yolunda, hazro Nehri üzerinde yapılmıştır. İbnü’l Azrak Efkâri’ye göre, bu köprüyü XI.yüzyılın başında Mervanilerden Nasır’ın babası Ahmed yaptırmıştır.


Karaköprü (Karasu Köprüsü) (Merkez)
Diyarbakır-Mardin yolunda Karasu üzerinde bulunan bu köprüyü XVII.yüzyılda Sultan IV.Murad yaptırmıştır. Köprü 73.70 m. uzunluğunda, 5.65 m. de genişliğindedir. Altı gözden meydana gelen köprünün en geniş kemer açıklığı 8.90 m.dir.

Düzgün kesme taştan yapılmış olan köprünün kemerleri yuvarlak olup, tampon duvarı ile kemerler aynı doğrultudadır. Köprü ayaklarında selyaranlar üçgen şeklindedir. Köprü değişik zamanlarda yapılan onarımlarla özelliğinden uzaklaşmıştır.


Kemhük Köprüsü (Silvan)
Diyarbakır Silvan ilçesine 25 km. uzaklıktaki bu köprü XIII.yüzyılda yapılmış bir Selçuklu eseridir. Günümüze çok harap bir durumda gelebilmiştir.


Malabadi Köprüsü (Silvan) 




Diyarbakır-Silvan yolu üzerinde, Malabadi denilen yerde, Dicle Nehri’ne karışan Batman çayı üzerindedir. Köprünün üç satırlık kitabesinden Temurtaş ibn İlgazi Bin Artuk tarafından 1147 yılında yaptırıldığını, masraflarının kendisi tarafından ödendiği öğrenilmektedir. Köprü cephesinde bulunan ve son kısmı okunamayan bir başka kitabeden h.648 (1250) yılında Osman isimli bir kişi tarafından yapıldığı öğrenilmektedir. Büyük olasılıkla bu kişi köprüyü yapan veya onaran ustalardan birisidir. Sonraki yıllarda Kurt İsmail Paşa ve Vali Faiz Bey zamanında ve 1930 yılında da karayolları tarafından onarılmıştır.

Köprü birbirlerinden farklı uzunlukta ve kırık hatlar şeklinde devam eden üç kısımdan meydana gelmiştir. Bunlardan birincisi yolla birleşir, onu büyük bir kemer izler, sivri kemerli olan bu bölümü yalnızca dolgudan ibaret olan üçüncü bölüm tamamlar. Köprü 165.00 m. uzunluğunda, 7.00 m. genişliğindedir. Köprünün en büyük gözü iki kaya üzerine oturtulmuş olup, 38.60 m. genişliğindedir. Sivri kemerli olan bu gözün yanlarında ikişerden dört pencere bulunmaktadır. Mansab tarafında ise büyük kemerin solunda üç küçük göz daha görülmektedir. Bunun iki yanına üzeri stalaktitli duvara bitişik sütunlar ve yuvarlak kemerli nişler yerleştirilmiştir. Bunları izleyen gözlerin kemerleri ise sivridir.

Büyük kemerin iki yanında 4.50 ve 5.30 m. genişliğinde iki küçük oda bulunmaktadır. Büyük kemerin üzerine rastlayan kagir bir kapı ve kemerde ise köprüden geçenlerin kontrol edildikleri iki kapı vardır. Bu kapılardan biri yıkılmış, diğeri günümüze gelebilmiştir. Bu kapıların sol tarafındaki bir merdivenle de odacıklara inilmektedir. Oldukça geniş ve yüksek pencereleri olan bu odacıkların tavanları tuğla ile örtülmüştür. Bu odalarla ilgili olarak Evliya Çelebi şöyle demektedir:

“Köprünün kemerleri altında müteaddit hücreler ve demir pencereli şahnişinler olduğunu, bu şahnişinlerde yolcuların oturarak balık avladıklarını, köprünün iki tarafında kale kapıları gibi demir kapılar bulunduğunu, bu kapılardan içeride sağ ve solda köprünün temeli ile beraber hanlar olduğunu, köprü korkuluklarının Nahçıvan polatından yapıldığını ve bu eşsiz köprünün Hazo tarafındaki handa Hazo beyinin, Meyafarikin tarafındaki handa Meyafarikin beyinin adamları yolculardan baç almaktadır”. 



Kesme gri kalker taşından yapılan bu köprüden söz eden Evliya Çelebi yapı özelliği, biçimi, boyu ve sağlamlığı ile Anadolu’da yapılmış olan bütün köprülerden daha üstün olduğunu belirtir.

Köprünün büyük ve küçük kemerleri arasında selyaranlar bulunmaktadır. Bu selyaranlar üzerinde kabarma bazı rölyefler vardır. Memba tarafında çerçeve içerisinde figürler bulunmaktadır. Burada iki insan figürü olup, bunlardan biri ayakta, diğeri de oturana bir şeyler sunmaktadır. Bu figürlerin başları külahlıdır. Ancak bu figürlerin bu köprü ile birlikte mi yapıldığı, yoksa başka bir yerden buraya mı getirildiği kesinlik kazanamamıştır. Çerçeve içerisine alınmış bu figürlerin altında ise daha büyük ölçüde bir insan heykeli görülmektedir. Bu kabarmanın köprüyü yaptıran Artuk emiri Temurtaş’a köprü planının sunuluşu olduğu da düşünülebilir. Köprünün mansab tarafındaki selyaranın üzerinde ise iki küçük sütun arasında ışıklar saçan bir güneş, bunun ortasında bir insan ve bir de aslan figürü bulunmaktadır. Bu figürlerin benzerleri Hasankeyf ile Dicle köprülerinde de görülmektedir. Büyük olasılıkla da bu figürler burçlarla ilgilidir.

Pileken Köprüsü (Silvan)

XIII.yüzyılda Selçuklular zamanında yapılmıştır. Kitabesi günümüze ulaşamayan bu köprünün kimin tarafından yaptırıldığı bilinmemektedir.

Kesme taştan, yuvarlak kemerli bir köprüdür.

Signek (Sinek) Köprüsü (Çermik)

Diyarbakır Çermik ilçesinde Sinek Çayı üzerindeki bu köprü Beylikler döneminde yapılmıştır. Kitabesi bulunmadığından yapım tarihi ve banisi bilinmemektedir. Yapı üslubundan XII.yüzyılın sonlarında yapıldığı sanılmaktadır.

İki gözden oluşan köprü 18.00 m. uzunluğundadır. En büyük sivri kemerinin açıklığı 7.50 m.dir. Kesme taştan yapılmış olan köprünün kaplamaları dökülmüş, moloz taş örgüsü ortaya çıkmıştır. Kemerlerin arasındaki ayağın önünde yuvarlak bir selyaran bulunmaktadır. Zamanla harap olan köprü onarılmış ve günümüzde de kullanılmaktadır.


Tags :

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Video

Popular Posts

Follow Us on Facebook